Blog Listem

15 Mart 2017 Çarşamba

Paradigma Nedir?



Paradigma Nedir?
Paradigma, yunanca “misal, ilk örnek, örnek olabilen” anlamına gelmektedir. Türkçe; çerçeve kavram anlamını taşımaktadır. Bilim felsefecisi Thomas Kuhn’un ortaya attığı ve çeşitli alanlarda kullanılması yaygınlaşan bu kavramı “Bilimsel Devrimlerin Yapısı (1962)” adlı ünlü eserinde ileri sürdüğü argümanlar ile geleneksel bilim imgesi ile birlikte alışılagelmiş bilimsel ilerleme anlayışını ciddi bir şekilde eleştirmiştir.
 Kuhn’un bilim tarihine dayanarak oluşturduğu yepyeni bilim imgesi, bilimin, ‘olağan bilim öncesi dönem’, ‘olağan bilim dönemi’, ‘bunalım dönemi’ ve ‘bilimsel devrimler’ gibi farklı özelliklere sahip süreçlerin birbirini takip ettiği bir etkinlik olduğunu göstermektedir. Bu anlayış da bilimsel süreç bir paradigmanın bunalım yaratan problemi çözmesiyle başlar; paradigmayla olgu toplama (Kuhn deyimiyle bulmaca çözme) süreci ve aykırı olgularla karşılaşma süreci devam eder ve son olarak yeni bir paradigmanın ortaya çıkması ile süreç tamamlanır (Salgar 2015: 247). Kuhn’a göre bu süreçte bilimsel ilerleme yeni paradigmanın bunalım yaratan problemi çözmesiyle karakterize olmaktadır. Bu durum Kuhn’a göre açıkça bir bilimsel devrimdir. Çünkü yeni paradigma birikimci olmayan gelişimci bir sürecin parçasıdır. En önemli özelliği ise eski paradigmayla bağdaşmamasıdır. O halde Kuhn açısından bilimsel ilerlemeyi, farklı nitelikteki bir paradigmadan diğer paradigmaya devrimsel geçişler olarak tanımlanmak yerinde olacaktır (Salgar 2015: 249).
Paradigma, bilim adamının yetiştiği ortam, onu çevreleyen kavram çerçevesi, fikir çerçevesi, bilimsel başarılar, gelenek, model, metafizik, kurgu, siyasi kuramlar kümesi, herkesin kabul ettiği öğretiler bütünü, o dönemde hakim olan dünya görüşü ve benzeri birçok anlamlarda kullanılmaktadır.
Paradigma; elde yeni bir teori olmadığı zaman işlev yapan bir modeldir. M.Marterman’a göre Khun, paradigmayı yirmi bir ayrı anlamda kullanmıştır. Evrensel ölçülerde bilinen bir bilimsel başarı, mit, bir felsefe ve sporlar takımı, bir ders kitabı ve klasik bir eser, bütün bir gelenek ve bir model, bir analoji, başarılı bir metafizik spekülasyon, örf adet hukuku içinde kabul edilmiş bir cihaz, bir araç kaynağı, resimler ile açıklama biçimi, kural dışı bir kart destesi, bir araç fabrikası, iki tarzda görülebilen bir algı kalıbı, politik bir kurumlar takımı, yarı metafiziğe uygulanan bir standart, algılamayı yönlendiren bir ilke, genel bir epistemolojik görüş noktası, yeni bir görme tarzı, geniş bir gerçeklik alanı belirleyen bir etken (Bolay 2004: 285).
Paradigma kavramı bir düşüncenin belirli bir dönem aralığında farklı kişilerce kabul görmesi olarak en genel şekli ile tanımlanabilir. Bu kabul gören düşünce çeşitli etmenler doğrultusunda değişim ve  gelişim gösterebilir. Ayrıca bilimsel paradigmalar belli bir süre için evrensel olarak kabul edilen bilimsel olgular olarak da tanımlanabilir. Bu olguların zaman içinde yerini yeni fikirlere bırakabilmesi ve yeni olanın kabul görmesi paradigma değişikliği olarak görülür.
Kuhn’un bu nihai paradigma betimlemesi, bilim adamının bilimsel faaliyet alanındaki tüm iç ve dış faktörlerini bilimsel olarak niteleyen bir anlayıştır (Irzık 2010: 35). Kuhn’un paradigma kavramı, eleştirenlerin belirlediği anlamlara denk gelebilecek biçimde dar kalıplara sıkışmış bir kavram değildir. Daha kapsamlı ve bilim açısından daha hayati bir unsur olarak algılanmaktadır. Eski bilimsel anlayıştan daha kapsamlı unsurları içerisinde barındırması nedeniyle, farklı algılamalara neden olan paradigma, aynı zamanda geleneksel kurallardan daha fazlasını ifade eden bir kavramdır. Paradigmanın bu özelliğini sürekli vurgulayan Kuhn, geleneksel kuralların yerine paradigma kavramının kullanılmasının nedenlerini söyle sıralamaktadır:
·         Paradigmalar ortak kurallardan daha çok uzmanlığa ve bilim alanlarının çeşitliliğine müsaittir.
·         Paradigma ve kurallar birbirinden bağımsız işleyen iki unsurdur. Çoğu zaman paradigmalar bilimin yapılmasında kurallardan daha az bağlayıcıdır ve paradigmaya bağlı çalışmalar bu nedenle daha az zorlayıcıdır.
·         Paradigmalar olağan bilimi geliştirilebilir kuralların müdahalesi olmadan da belirleyebilir.
·         Bilimdeki gelişim ve devinime doğru kırılmaların temelinde kuralların işleyişinden ziyade hakim paradigma üzerindeki tartışmalar önem arz etmektedir (Khun, Çev. Kuyaş 1982: )



Kaynakça
Kuhn, Thomas S., Bilimsel Devrimlerin Yapısı, (1969), (Çev. Nilüfer Kuyaş), Alan Yayıncılık, İstanbul 1982.
Bolay, Süleyman Hayri,”Felsefe Doktrinleri ve Terimleri Sözlüğü”,(ss. 285-286), 10. Baskı,
Nobel Yayınları, Ankara.
Irzık, Gürol, “20. Yüzyıl Bilim Felsefesi Tarihini Yeniden Yazmak”, (Ed. Sibel Kibar), Anlam Kavramı Üzerine Yeni Denemeler, (ss. 33-46), Legal Yayıncılık, İstanbul 2010.
Daştan, Uğur. “Bilimin Tarihsel Gelişim Sürecinde Thomas Samuel Kuhn’un Bilim
Felsefesinin Yeri” Yüksek Lisans Tezi, (ss.156), Erzurum 2013.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder